Çatılardaki potansiyel Türkiye’nin toplam elektrik tüketiminin yüzde 45’ini karşılayabilir
Türkiye, Avrupa ülkelerinin çoğundan daha yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip olmasına rağmen, güneşin elektrik üretimindeki payında nispeten daha düşük potansiyel ve yüzölçümüne sahip olan ülkelerden geride kalmış durumda. Ancak çatı üstü güneş santralleri (GES), Türkiye’de hem konutlar hem de kamu kurumları için bir temiz enerji alternatifi olarak öne çıkıyor.
Ember’in yeni çalışmasında, Türkiye’nin çatı GES teknik potansiyeli, deprem sonrası afet bölgesi ilan edilen 11 il dışındaki 70 ile ait yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri analiz edilerek hesaplandı ve çatılar panel kurulumuna uygunluklarına göre sınıflandırıldı.
Çalışmada, her bir çatının bulunduğu lokasyondaki optimal açılarla üretim potansiyeli ile birlikte, çatı türüne göre uygulanan düzeltme faktörleri de dikkate alındı. Çatı üstü güneş enerjisi potansiyeli en az 120 GW’lık bir kapasiteye işaret ederken, elde edilen yıllık çatı GES elektrik üretimi potansiyeli, 148 TWh ile Türkiye’nin 2022 yılı toplam elektrik tüketiminin %45’ine denk geliyor.
Bu durum, güneş enerjisindeki kapasite hedeflerine ulaşmada çatıların önemli bir rol oynayacağını gösteriyor. Arazi gereksiniminin olmaması, tüketimle aynı noktada üretim sağlanması ve herkesin parçası olabileceği bir elektrik üretim yöntemi olması çatı GES’leri daha da cazip hale getiriyor.
Çatılarda kurulacak olan GES’ler aynı zamanda, konutların elektrik tarifelerinde verilen finansal teşviklerden 3,6 milyar dolar tasarruf sağlayabilecek ve maliye politikaları açısından da kritik rol oynayacaktır. Çatıların enerji dönüşümünün ve ekonomik kalkınmanın aktif bir parçası olması için uygun politikaların geliştirilmesi daha da önem kazanıyor.
Ember Bölge Lideri Ufuk Alparslan, “Dünyada uygulanan enerji dönüşümü politikalarına baktığımızda önceliğin çatılara verildiğini görüyoruz. Güneşte iddialı hedefleri olan Türkiye’nin çatıları, mevcut güneş kurulu gücünün on katına yakın bir potansiyel barındırıyor. Mevcut çatılardaki potansiyele ek olarak Türkiye’de her yıl on binlerce yeni bina inşa ediliyor, deprem bölgesinin yeniden inşası nedeniyle bu sayı daha da artacak. Yeni binalara ve kamu binalarına panel yükümlülüklerinin getirilmesi ile belediyelerin uygun apartman binası çatı alanlarını ihale etmesi, hem enerjideki hedeflere ulaşmamızı, hem de kişilerin kendi elektriklerini ucuza üretmesini sağlayabilir” dedi.