Münir Tanyer: Bundan sonraki süreçte sağlam zeminde sağlam binalar inşa edilmeli
Türkiye’de asrın felaketi olarak nitelendirilen ve onbinlerce can kaybına neden olan deprem sonrasında dayanıklı konutlar ve kentsel dönüşüm yaşamsal önem kazandı.
Ülke olarak el birliğiyle yaraların sarılmaya çalışıldığı şu günlerde yeni depremlere karşı yapı stoğunun güçlendirilmesi gerekliliği de bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Birinci derece deprem kuşağı üzerinde yer alan İzmir’de geçtiğimiz yıllarda yaşanan deprem afetinde önemli can ve mal kayıpları yaşayan vatandaşlar, oturdukları binaların güvenliğini sorguluyor.
İzmir’deki binaların yüzde 60 -70 gibi bir oranda yenilenmesi gerektiğine dikkat çeken inşaat ve gayrimenkul sektörü temsilcileri, kentin sağlıklı yapı stoğuna bir an önce kavuşturulmasının önemini vurguladı.
Sektör temsilcileri, depreme karşı yerel yönetimler ve hükümetin bir yol planı oluşturması gerektiğini kaydederken, bina dönüşümü yerine ada bazlı dönüşüm yapılmasının da zorunlu olduğunun altını çizdi.
Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer
YAPI DENETİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Türkiye’de özellikle 1998 yılından önce yapılan yapıların donatıları ve beton kalitesi düşüktü. 1998 yılından sonra kolon ve kirişlerde demirin daha çok kullanılması, beton standartlarının yükselmesi bina yapısının da güçlenmesini sağladı. Binanın zemine ve yanlara uyguladığı kuvvetlere karşı bütün bunların yapılması yönetmelikler açısından önemli. Bunların denetiminin de iyi yapılması gerekir. Yapı denetim uygulamalarında temelden itibaren bir sıkıntı olmaması lazım.
İzmir’de de insanlar artık daha bilinçli. Bulundukları bölgede zemin nasıl? Fay hattı geçiyor mu ?Bütün bunlara internetten bakabiliyorlar. Yapı denetim firmalarından önce binaları inşaat mühendisleri odaları kontrol ediyordu. Odaların dahil olduğu bir denetim mekanizmasının yeniden konumlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Böylece yapısal hataların önüne geçilmiş olur. Burada uygulayıcı yüklenici firmalar, denetim firmaları ve vatandaşlara önemli sorumluluklar düşüyor. Yerel yönetimlerin de kentlerdeki yapıların konumunu, jeolojik zemin etüdlerine göre planlamaları önemli. İzmir’de arsa az ve bu nedenle her yer değerli. Fakat zeminin uygun olmadığı bölgelerde yeni konutların yapılması da sakıncalı. Aynı zamanda kaçak yapılara izin verilmemesi ve imar affından yararlanan binaların da geriye dönük olarak denetlenmesi can ve mal kayıplarının önüne geçecektir. Bundan sonraki süreçte sağlam zeminde sağlam binalar inşa edilmeli, bunların yapı denetimleri de uygun şekilde yapılmalıdır. Bu vesileyle depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilerim. Tüm ulusumuzun başı sağolsun.