İnsay Yapı: Kentsel dönüşümü, kasırga ve sellere uygun yapmanın zamanı geldi
İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık, kentsel dönüşümün sadece depreme değil, kasırga ve sellere de dayanıklı yürütülmesi gerektiğini söyledi. Çulhalık “Mevsimler değişiyor, artık sadece depreme değil kasırga ve sellere karşı da güvenli yapılar oluşturma ihtiyacı oluştu. Ancak üretim maliyetlerinin yüksekliği, konut arzında sıkıntılar oluşuyor. Yüksek maliyet, yüksek fiyatı doğruyor ve bu da konut satışlarını engelliyor. Bu kısır döngüden çıkmak için konut kredi faizlerinin makul bir seviyede seyretmesi, hem üreticiyi hem de konut alıcısını destekleyici tedbirlerin bir an önce sağlanması gerekiyor” dedi.
Günümüz koşullarında afetlere dayanıklı konut üretiminin hayati önem taşıdığının altını çizen İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık, konuyu sadece deprem değil, sel ve fırtınalar olarak da değerlendirmek gerektiğini söyledi. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sert iklim değişikliklerinin etkilerinin açık bir şekilde hissedildiğini dile getiren Çulhalık, yapı üretimlerinin bu sert şartlara dayanıklı olacak şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Konuyla ilgili açıklama yapan İhsan Çulhalık “Ülkemiz birinci derecede deprem kuşağı üzerinde yer alıyor ve doğa bunu bize dönem dönem acı bir şekilde hatırlatıyor. Bugüne kadar hep deprem güvenliğinden söz ettik ve tedbirlerin bu yönde alınmasını konuştuk. Ancak geldiğimiz noktada sorunumuzun sadece deprem değil, sel ve kuvvetli fırtınalar olduğunu görüyoruz. Artık yağmurlar ani ve afet şeklinde yağıyor, yine ani ve çok şiddetli rüzgarlara şahit oluyoruz. Tüm dünyada iklim hızla değişiyor, görülmemiş hava olaylarına şahit oluyoruz. Ülkemizde karalarda ve iç denizlerde hortumlar oluşuyor. Yakın zamanda kuvvetli kasırgalarla karşılaşacağımız aşikar. Bunu bilim insanları da yıllardır söylüyor. Bu nedenle artık sadece depreme karşı değil, sellere ve kasırgalara karşı da güvenli yapılar inşa etmemizin zamanı geldi. Doğal afetleri engellemek mümkün değil ancak doğru üretim ile afetlerin olumsuz etkileri azaltılabilir.
Bunun için ilk aşama; yerel ve ulusal yönetimler başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşunun katılımlarıyla afet yönetim planlarının oluşturmaktır. Bu, insanların doğal afetlerle kendilerini güvende hissettikleri bir evlerinin olması, bir afet durumunda kaçacak yer aramamaları, yaşam alanlarını kaybetmeleri ve afet durumundan sonra da normal yaşamlarına devam etmeleri açısından önemlidir” diye konuştu.
“Alt yapının da dahil edildiği yol haritaları hazırlanmalı”
Yakın gelecekte afetler karşısında ağır bedeller ödememek için şehirlerimizi bu gerçeklik çerçevesinde kurgulamak gerektiğinin altını çizen İhsan Çulhalık, burada en önemli konunun kentsel dönüşüm olarak karşımıza çıktını dile getirdi. Çulhalık “Tüm bu çalışmaların altyapı da dahil ederek belli bir plan doğrultusunda ve hızlıca uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Bir yandan üretim devam ederken, bir yandan da vatandaşın güvenli konutlara geçmesi teşvik edilmeli. Ancak burada da maliyetler konusu önümüze çıkıyor. Üretim maliyetlerinin yüksekliği müteahhitlerin önünü kesiyor ve konut arzında sıkıntılar karşımıza çıkıyor. Maliyetin yansıdığı yüksek fiyatlı konutlar de ev sahibi olmak isteyenlerin harekete geçmesini önlüyor. Bu kısır döngüden çıkmak için de kredi faizlerinin makul bir seviyede seyretmesi, hem üreticiyi hem de konut almak isteyen kesimi teşvik edici desteklerin bir an önce sağlanması gerekiyor” dedi.