Yazlık bölgelerinde yerleşik yaşam trendi yalıtımın önemini artırıyor
Yakın zamana dek tatil ve yazlık bölgeleri olarak anılan birçok yerleşim birimi, daha fazla sayıda insana, yılın daha uzun dönemlerinde ev sahipliği yaparken, iş yerlerinin sayısı da artıyor. Bu bölgelerde yapılaşmanın çehresi, nüfustaki ve yaşam temposundaki artış paralelinde değişirken, yalıtım konusu, enerji verimliliğinden bina dayanımına, insan sağlığından yaşam konforuna birçok alandaki katkısıyla önem kazanıyor. Yalıtım, yapıların servis ömrünün uzamasına ve ekonomik değerinin artmasına, değerinin korunmasına ve yükseltilmesine de fayda sağlıyor.
Toplumumuzda önemli bir yeri bulunan yazlık kültürü, bir sosyal değişim sürecinde. Uzaktan çalışma ve hibrit çalışma gibi yeni modellerin, teknolojinin de katkısıyla iş hayatında yaygınlaşması, bireylerin şehir hayatının temposundan uzak yeni yaşam tarzı arayışları gibi nedenler, yazlıkları dönemsel konutların ötesine taşıyor. Yakın zamana kadar sadece yazlık ve tatil bölgesi olarak anılan birçok yerleşim birimi, kentlerden göç alıyor, bu bölgelerde yaşam tüm yıla yayılıyor. Bu yerleşim birimlerinde gerek nüfusun gerek yerleşim süresinin artışı, konutların yanı sıra iş yerlerinin sayısında bir artışı da beraberinde getiriyor. Bu doğrultuda konutların ve iş yerlerinin yapısal özellikleri ile ilgili gereksinim ve beklentiler de önemli değişiklikler yaşanıyor.
Bonus Yalıtım Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Ceylan, gerek kullanım alanı değişen ve genişleyen yazlık konutlarda gerekse ve bu konutların yer aldığı yerleşim birimlerinde sayıları artış gösteren iş yerlerinde, enerji verimliliğinden bina dayanımına, insan sağlığından yaşam konforuna birçok alandaki katkısıyla yalıtım konusunun giderek önem kazandığını ifade etti. Tolga Ceylan, doğru malzemelerle, standartlara uyumlu yapılan doğru yalıtım uygulamalarının, yalıtım, yaşam konforu, sağlığı ve güvenliğine katkıların yanı sıra, yapıların servis ömrünü uzatıp, ekonomik değerini artırdığını, mülklerin değerinin korunmasına ve yükseltilmesine fayda sağladığını vurguladı.
Yalıtım yokluğu ya da yetersizliği, yüksek elektrik faturalarına ve elektrik alt yapısında aşırı yüklere neden olabiliyor
Ülkemizde yakın zamana dek tatil ve yazlık bölgeleri olarak anılan birçok yerleşim biriminin, daha fazla sayıda insana, yılın daha uzun dönemlerinde ev sahipliği yaptığını vurgulayan Bonus Yalıtım Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Ceylan, “Bu doğrultuda en önemli gereksinimlerden biri, enerji verimliliği için ısı yalıtımı. Isı yalıtımı, bir yaşam alanının ısıtılması için olduğu kadar soğultulması için de önemlidir. Üstelik, soğutma konusunda doğal gaza göre çok daha pahalı olan elektrik kullanılıyor. Genellikle sıcak bölgelerde yer alan yerleşim birimlerinde nüfusla birlikte ticari aktivitede ve iş yerlerinin sayısında da artış oluyor. Yalıtımsız veya yetersiz yalıtımlı konutlar ve iş yerleri, yüksek elektrik faturalarının da ötesinde, elektrik alt yapısına aşırı yükler yüklenmesine ve trafo patlaması gibi sorunlara da neden olabiliyor” şeklinde konuştu.
Tolga Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji gerek ulusal ekonominin gerekse aile bütçelerinin en yüksek gider kalemlerinden biri. Ülkemizin 100 milyar dolara dek ulaşabilen yıllık enerji ithalatı, düzenli bir şekilde 80 milyar doların üstünde gerçekleşiyor ve enerjinin üçte biri binaların ısıtılması veya soğutulmasında kullanılıyor. Yalıtım sektörünün 100 yerli sermayeli tek Türk markası Bonus Yalıtım’ın, Bonus Yalıtım Taş Yünü ürün yelpazesi, sağladığı yüzde 60’a varan oranlardaki tasarruf ile enerji tüketiminin aile bütçesi, ulusal ekonomi ve çevre üzerindeki yükünü hafifletiyor. Etkili, kolay uygulanabilir ve uygun maliyetli bir çözüm olan Bonus Taş Yünü ürünlerinin bir diğer artısı da yazlıkları, özellikle deniz kenarındaki yapıların en büyük düşmanı olan nem ve küfe karşı korumasıdır.”
Nüfus artışı paralelinde binaların çehresi de değişiyor, deprem dayanımı ön plana çıkıyor
Sıcak bölgelerdeki yerleşim birimlerinde, nüfus artışına paralel olarak konutların ve iş yerlerinin çehresi de değiştiğine, özellikle merkez birimlerde çok yüksek olmasa da çok katlı bina kullanımının arttığına dikkat çeken Tolga Ceylan, “Sıcak bölgelerdeki yerleşim birimlerinde yapı stoğu artarken, yapı güvenliğinde su yalıtımının hayati öneminin de akılda tutulması gerekiyor. Su yalıtımı, taşıyıcı donatıların suya maruz kalmasının önüne geçiyor; binaların en büyük düşmanı olan, suyun neden olduğu korozyona karşı bir kalkan görevi görüyor. Bunun yanı sıra, TÜİK verilerine göre, ülkemizde rutubetli, nemli ve küflü konutların oranı yüzde 36. Nem ve rutubet kaynaklı küf oluşumu binanın taşıyıcı unsurlarına, duvarlara, kaplamalara ve mobilyalara zarar verebildiği gibi, insan sağlığı açısından olumsuz durumlara da yol açabiliyor” dedi.
Su yalıtımının, ısı, yangın ya da ses yalıtımı gibi sonradan yapıya uygulanabilecek bir yalıtım türü olmadığını vurgulayan Bonus Yalıtım Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Ceylan, “Su yalıtımına diğer yalıtım türlerinden daha fazla özenli yaklaşılması gerekir. Temelden başlayarak inşaat aşamasında su yalıtımının ihmal edilmesi ya da doğru şekilde uygulanmaması, geri dönüşü ve düzeltilmesi mümkün olmayan sonuçlara yol açabiliyor. Su yalıtımı alanında Bonus Mebran ürün ailemizle, yaşam alanlarında konfor sağlanmasına ve yapıların suyun neden olduğu olumsuz etkilere karşı korunmasına katkı yapıyoruz. Bonus Mebran ürünlerimiz, kullanım özellikleriyle inşaat maliyetlerinden avantaj ve zaman tasarrufu sağlar” dedi.
Yangın yalıtımı, belde merkezlerinde ve sitelerde olası yangınların hızla büyümesini ve yayılımını engeller
Tolga Ceylan sözlerine şöyle devam etti: “Sıcak bölgelerdeki yerleşim birimlerinde yoğunlaşan yaşam temposu, küresel ısınmanın ortalama sıcaklıklarda ve kuraklık durumunda neden olduğu artışla bir araya geldiğinde, yangın risklerinde kaçınılmaz bir artışı de beraberinde getiriyor. Genellikle büyük boyutlu konut ve iş yeri projeleriyle özdeşleştirilen yangına dayanım, sıcak bölgelerdeki konut ve iş yerleri açısından da önem taşıyor. Özellikle belde merkezlerinde ve site tipi yerleşimlerde, olası yangının hızla büyümesini ve yayılımını engellemek için doğru malzemelerle doğru yapılmış yangın yalıtımı uygulamaları ile mümkün. Doğal hammaddeden üretilmiş Taş yünü, yanmaz olması (A1 sınıfı), ısı geçisine yüksek direnç göstermesi, alevle teması durumunda zehirli gaz çıkarmaması gibi özellikleriyle, yangın yalıtımında da önemli bir ürün kimliği taşıyor.”
Ses yalıtımı yaşam kalitesine katı yapıyor
Bonus Yalıtım Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Ceylan, “Adı dinlence ve huzurla özdeşleşen yazlık konutlarda ve yerleşim birimlerinde, ses yalıtımının önemi de giderek artıyor. Tatil ya da yaz dönemini geçirmek için olsun, farklı bir yaşam tarzı arayışında sürekli kullanım için olsun, ülkemizin sıcak bölgelerinde yerleşim birimlerinde konutlarda, iş yerlerinde, eğlence mekanlarında ses yalıtımı yaşam kalitesine önemli katkı yapıyor” şeklinde konuştu.
Bonus Yalıtım Türkiye’nin dört bir yanında katma değer sunuyor
Tolga Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bonus Yalıtım olarak tüm bu konuları, sektörümüze yön veren marka olmanın sorumluluğu ile alıyoruz. İş kolumuzun 4 temel bileşeni olan su, ısı, ses ve yangın yalıtımında standartları ve beklentileri en iyi şekilde karşılayan ürünleri sunmak için kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu ürünleri, güçlü satış, tedarik ve servis ağımızla, bayilerimiz ve dijital satış kanallarımızla ülkemizin dört bir yanında, daha fazla katma değer için kullanıma sunuyoruz.”