Arkitera Seyahat Bursu’nun 2023 yılı kazananı açıklandı
2017’den bu yana Geberit sponsorluğunda düzenlenen Türkiye’nin mimarlık alanındaki ilk seyahat bursu olan “Arkitera Seyahat Bursu”nun 2023 yılı kazananının ismi belirlendi. Geberit’in 2023 yılındaki global teması “Güvenin Rahatlığını Yaşa, Yanındayız” ana başlığına uygun olarak “Tasarımda Birlikteliğe Güven” temasıyla gerçekleştirilen başvurular arasında bursu almaya hak kazanan isim “Ortaklar : Pot-Pourri” başlıklı projesiyle Mervan Önen oldu.
Kent ve mimarlık gündeminin öne çıkan güncel konuları doğrultusunda İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit’in global teması “Güvenin Rahatlığını Yaşa, Yanındayız”a uygun olarak belirlenen “Tasarımda Birlikteliğe Güven” etrafında gerçekleştirilen Arkitera Seyahat Bursu’nun 2023 bursiyeri açıklandı. Ön değerlendirme sonucunda finale kalan 7 aday arasından 2023 yılının kazanan ismi Ortaklar : Pot-Pourri başlıklı projesiyle Mervan Önen oldu. 5 Ocak Cuma günü Geberit Genel Merkezi’nde Mimar Banu Uçak, Mimar Kerim Miskavi, 2022 Arkitera Seyahat Bursu kazananı Tuğçe Topada, Arkitera temsilcileri ve Geberit Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Savaş Çağlar’dan oluşan jüri üyelerine yaptıkları fiziksel sunumların ardından değerlendirme sonucu birinci olarak belirlenen İstanbul Teknik Üniversitesi mimarlık bölümü mezunu olan Önen, kazandığı burs kapsamında Hollanda-İngiltere rotasında belirlediğişehirlere gidecek.
Seyahatinde topladığı görsel-işitsel kaynaklarla belgesel anlatısı oluşturacak
Bu yıl 7. kez Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama, İç Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı ve Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü öğrencileri ve mezunlarının gelişimine destek vermek amacıyla verilen bursu kazanan Mervan Önen, projesinin temasına dair şu açıklamalarda bulundu: “Ortaklar : Pot-Pourri adlı projemde, temayı ele alırken, bir arada yaşam sürdürdüğümüz ancak varlığını göz ardı ettiğimiz ve unuttuğumuz ilişkiler üzerinden, yeniden hatırlama ve hayal etme odağında ilerledim. Birlikte var olmakta zorlandığımız atık materyaller, birlikteliğimizi hep geri planda tuttuğumuz mikrobiyolojik canlılar ve şehir ekosisteminde unutulan kamusal alan ilişkileri… İnsan-insan, insan-canlı ve insan-cansız birliktelikleri üzerine düşünerek yorumladım. Vurgulamak istediğim bu ortaklıkların tasarımsal karşılıklarını nerelerde görebileceğimi araştırdım ve rotamı bu şekilde oluşturmaya başladım. Bulduğum cevaplar ve üretmek istediğim ürün doğrultusunda Hollanda-İngiltere hattında bir seyahat planladım. Ve planladığım seyahat boyunca bu ikili ilişkilerin kesiştiği örnek tasarlanmış ortamları ve araştırmaları incelemek istedim. Bahsettiğim bu ikili ilişkilerin üçlü kümelerini, tek bir düzlemde birleştiği ortamları hayal ettim, hatta bu düzleme eklediğimiz ve diğer bir yeni grubu düşündüm. Yapay zekayı. Bahsettiğim bu üçlü ilişkinin bir üst katmanına çıkıp, hiç konuşmadığımız bir diğer üretimden, yapay zekadan bahsetmek ve sonuç ürünümde bana nasıl yardımcı olabileceğini görmek, yeni yeni bahsettiğimiz insan-yapay zeka ilişkisinin, diğer ilişkileri anlatısına karışması hedefimdi. Seyahatim boyunca elimde biriktirdiğim bütün görsel-işitsel kaynakları, bunların yapay zekayla etkileşimli yorumlanmış versiyonlarını birleştirerek bir belgesel anlatısı oluşturmayı hedefliyorum. Pot-Pourri adını verdiğim bu belgeselin dikkat çekmek istediğim bu ortaklıklar üzerine ve bunların mimari üretim pratiklerine, farklı yaklaşımlar ve bilinç katması ve seyahatimin temsil filmi olmasını umut ediyorum.”